“HER PROJEDE AE FARKINI HİSSETTİRİRİZ”
“Her Projede AE Farkını Hissettiririz”
AE Mimarlık hakkında bilgi alabilir miyiz? 1991 yılında AE Mimarlık’ı kurdum. O günden bu güne üzerinden tam 34 yıl geçti ve ben hâlâ projeler üretmeye devam ediyorum. Bu mesleğe adım atarken amacım paradan çok insan kazanmaktı ve sanırım bu amacıma ulaştım. 34 yıldır insana yatırım yapıyorum ve birçok dost kazandığıma inanıyorum. Çeyrek asrı deviren bir mimarlik şirketi olduk ve kurulduğumuz günden beri proje üreten mimarlık şirketleri arasında önemli bir yerde duruyoruz Günümüzde mantar gibi çoğalan mimarlık şirketlerine rağmen inşaat firmalarının en çok güven duyduğu mimarlık ofislerinden biri olmanın gururunu yaşıyoruz.
AE Mimarlık bu zamana kadar hangi projelere imza attı? Şu an devam eden yurt içi/yurt dışı projeleriniz nelerdir?
Kurulduğumuz günden beri yurt içinde ve yurt dışında (konut, villa. iş yerleri, eğitim, sağlık, turizm, dini yapılar, huzur evleri gibi..) milyonlarca metrekareye imza attık. DoubleTree by Hilton Moda, Ofisim İstanbul Panorama Park Moda, Bostancı City, Kale Bodur İş Merkezi. Doğa Koleji. Natulius AVM renovasyonu, Boomerang Tower Kartal, Vitrin Kozyatağı ve Doğuş Universitesi, yurt dışında da Irak Erbil’de 2000 konuttan oluşan bir yerleşke. Süleymaniye’de 600 konut ve AVM. Tacikistan Duşanbe’de AVM ve kültür merkezi, Ukrayna Kiev’de iş merkezi, Bukovel’de de dağ evleri, Kazakistan, Kırgızistan. Mısır, Arnavutluk ve Saraybosna’da eğitim ve dini tesis projeler yaptığımız yapılar arasındadır. Son 3 yıldır yoğun olarak özellikle Kadıköy’de bina yenileme projelerinde çalışmaktayız. Çok yoğun olduğumuzdan dolayı bazı projeleri geri çevirmek zorunda kalıyoruz. 2015 yılında 100’ün üzerinde projeyi hayata geçirerek oldukça verimli bir dönem yaşadık. Elimizdeki projelerin yüzde 90’ını Bağdat Caddesi ve civarında gerçekleştiriyoruz. Özellikle Anadolu yakasındaki müteahhitlik firmalarının yarısıyla çalışıyoruz. Ayrıca Zeytinburnu’nda bir rezidans projesi, Gaziantep’te konut, AVM ve ofislerden oluşan bir konsept proje. memleketim olan Kastamonu’nda kültür merkezi, yer altı otoparkı, çarşı projeleri, çevre düzenleme ve park projeleri üzerinde çalışma yapmaya devam etmekteyiz. Şu anda Sanko Inşaat, Birgen inşaat, Aydoğan İnşaat Merttaş İnşaat, Asce&Kiral, Oran inşaat, Kosifler Yapı. Çakoğlu İnşaat, İnanlar-Uranus Group. MSK Hisar inşaat. Ulusoy İnşaat, Alker İnşaat gibi inşaat firmalarına etüt ve projelendirme hizmeti veriyoruz
Kendinizden bizlere biraz bahsedebilir misiniz?
1959 yılında Kastamonu İnebolu’da, 5 kardeşin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldim. İlkokul, ortaokul ve lise dahil olmak üzere çocukluğum burada geçti. Ailem ticaretle ve aynı zamanda turizmle uğraşıyordu. Ben kendi otelimizde garsonluk, komilik yaparak büyüdüm. Gelen müşterinin valizini taşırdım bahşiş alırdım, müşteriye kahve yapardım. Plajlarda poğaça ve çiklet satardım. Ben ticareti ve insan ilişkilerini küçük yaşlarda öğrendim. 10 yaşımdayken babamı kaybettim. İki ağabeyim işlerin başına geçti ama aralarında anlaşmazlık çıkınca yavaş yavaş babamın bıraktığı imparatorluk çökmeye başladı. 1979 yılıydı. aynı sene ben Edirne’de Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ni birincilikle kazandım. Her ne kadar çocukken mimar olmanın hayallerini kursam da, amacım mimar olmak değil, üniversiteyi bitirdikten sonra işlerin başına geçmekti. Üniversite bittiğinde İnebolu’ya geri döndüm. Ablam ve Rahmetli Annem bana. “Oğlum buralarda durma, İstanbul’a git” dedi. Yola çıktım ve İstanbul hikayem de böylece başlamış oldu. 1983 yılında bir ofiste çalışmaya başladım. Üzerinden tam 32 yıl geçti ve ben hâlâ bu piyasada çalışıyorum. Bu mesleğe adım atarken amacım paradan çok insan kazanmaktı ve bu amacima ulaştım. Zaten 32 yıldır insana yatırım yapıyorum ve birçok insan kazandığıma inanıyorum.
Bir inşaat firmasıyla anlaştığınız vakit, projelerinizde neleri ön planda tutuyorsunuz?
Bizim görevimiz insanların yaşam tarzına göre proje geliştirmek. Ben o evde yaşayacak insanların ne istediklerine bakıyorum. Örneğin: 3+1 daire yapıyorsak gündüz denilen kısmi, yani salonu, mutfağı ve bir tane odayı antreye baktırırız. Diğer 2 odayı ve banyoyu “gece* kısmına baktırırız. Aslında ben hem gelen misafir için hem evdeki bireyler için bütün odalara banyo koydurma taraftarıyım ama isteğe göre davranıyoruz. Ayrıca mimar olarak her istediğimizi yapamiyoruz çünkü imar yönetmeliğinin verdiği kurallar var ve o kurallara uymak zorundayız. AE Mimarlık olarak yaptığımız projenin o caddedeki siluete uyumlu ve en güzel yapı olmasını hedeflemekteyiz
Nedir AE Mimarlık’ı bu kadar farklı kılan?
Hálá çizdiğimiz projeler de var. Biz, yaptığımız yapıların öncelikle işlevselliğine önem veriyoruz. Net alanın brüt alanın oranına dikkat ediyoruz. Yani mümkün olduğu kadar kayıp alansız projeler üretiyoruz. Bizim projelerimiz yatırımcıları ve mal sahiplerini zarardan kurtarıyor ve yatırımcılar ortak alanların yerine kendi dairelerinde kullandıkları alanların parasını ödüyorlar. Bunun yanında yaptığımız binaların detaylarına önem veriyoruz. İddialı cephe tasarımlarına imza atıyoruz ve o yüzden fark ediliyoruz. Bu da yaptığımız işleri ön plana çıkarıyor. Artık Cadde’de farklı bir bina gören herkes, o binada AE Mimarlık’in imzası olduğunu biliyor
Bugüne kadar hangi pozisyonlarda çalıştınız?
1983 yılına kadar İnebolu’daki otelimizin yönetimini üstleniyordum. 1983 yılında İstanbul’a geldikten sonra İstanbul Kadıköy’de bir mimarlık ofisinde mimar olarak çalışmaya başladım. 1991 yılında ise kendi ayaklarımın üzerinde durmaya karar verdim ve AE Mimarlık’ı kurdum.
Sizin, “İşte benim hayatımın dönüm noktasıydı” dediğiniz an neydi? Yillar önce beni Kadıköy bölgesinde iş çevremizdeki herkes, “Ibrahim Bodur’un mimarı olarak tanıdı. Ona çok şey borçluyum. İbrahim Bey’e Istanbul’da konut is merkezleri ve Çanakkale’de otel projeleri tasarlamıştım. İbrahim Bey yaptığım bütün tasarımları beğendi ve bu tasarımların hepsi uygulandı. Bu yüzden ilk olarak hayatımdaki dönüm noktam 1993 yilinda Ibrahim Bey amcamla tanışmamdır. Diğer dönüm noktam ise 2005-2010 yılları arasında Kocaeli, Sakarya, Istanbul ve Edirne’de Yüksek Anıtlar Kurulu üyeliği yapmamdır. Mesleki anlamda kurul üyeliği bana prestij sağlamıştır.
Başarı için şansa mi inanırsınız? Yoksa çok mu çalışmak gerekiyor?
Allah uzun ömür versin Kale Grup’un Onursal Başkanı İbrahim Bodur Amcam, yaklaşık 5 saatlik bir proje görüşmesi sonunda projelerimi çok beğendiğini ifade etti ve bana 3 altin öğüt verdi: “Başarılı olmak istiyorsan, çok çalışacaksın. 24 saat sana yetmeyecek. Dürüst olacaksın. Şartlar ne olursa olsun dürüst olmaktan vazgeçmeyeceksin. Şansın olacak. Sen çalışkan ve dürüst olduğun sürece şansın hep yanındadır. Bu 3 öğüdümü unutma!’ dedi. Bu öğütler benim hayat felsefem oldu. Tabii ki şans olmak zorunda ama şansı, siz çalışkan ve dürüst olduğunuz sürece yaratıyorsunuz.
Şu an bulunduğunuz konuma gelmek için ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Mimarlik piyasasında çok fazla rakibimiz olduğu için piyasada kendimize yer bulmamız, iş yapmamız çok zordu. Piyasada iyi mimar anlayışı sadece çizgide değil, işi sonlandırma kabiliyetinde yattığından, başarılı olmak için sosyal çevrenin çok kuvvetli olması gerekiyordu. Anadolu’dan gelen bir kişi olarak, o çevreye girmek çok kolay olmadı. İnsanlara güven vermemiz gerekiyordu. Bunu sağlayıncaya kadar tabii ki zorluklar yaşadık. İnsanlar yaptığımız çalışmaların sonuçlarını gördükçe o güven ortamını yarattık ve istediğimiz sosyal çevreyi oluşturduk
Başarının ilk 5 kuralı sizce nedir?
Çalışmak olmak, dürüst olmak, sosyal olmak, hedef koymak ve elbette şansın olması.
Kendi işinizi kuracağınızı hayal ediyor muydunuz?
Evet. zaten iş hayatına bu hedef doğrultusunda atıldım ve farklı mimarlık ofislerinde çalışmayı tercih etmedim. 1983’den 1991 yilina kadar çalıştığım ofisin dışında başka ofislerden daha cazip teklifler almama rağmen mevcut konumumu korudum. 1991 yılında çalıştığım ofisten ayrılmamin ana nedeni kendi ofisimi kurmaktı.
İş hayatınızda ilginç bir anınız oldu mu?
Bir arsaya ticari imar almaya çalışıyordum ki o zamanda öyle bir uygulama vardı. Belediyeye gittiğimde oradaki bürokrat bana istediğim imarı vermedi. Benim istedigim uygulamaya yönelik yapılmış olan 7-8 tane bina vardı. Ama o böyle bir uygulamanın olmadığını söyledi. Ben de İbrahim Bodur’un helikopteriyle o uygulamaların fotoğraflarını havadan çekip, onların bütün dosyalarını hazırladım. İbrahim Bey ile birlikte belediye başkanını makamında ziyaret ettik. Ben başkana “Daha önce yapılan uygulamalar var ama bana neden bu uygulama için izin vermiyorsunuz diye konuyu anlattım. Bürokratı makamına çağırdı. Bana, “Izin veremem.” diyen bürokrat, “Başkanım bu yanlış bir uygulama, biz bu uygulamaya devam edemeyiz. Bu uygulamanın düzelmesi için de bizim plan tadilatı yapmamız gerekir.” dedi. Belediye yapmamız gerekir.” dedi. Belediye başkanı da, “Ne yapılması gerekiyorsa yapın o zaman.” dedi. Tabii İbrahim Bey işi aldığımızı zannetti Ben de ona bu işten vazgeçmemiz gerektiğini, çünkü plan tadilatın 2 sene süreceğini izah ettim. Sonra o işten vazgeçtik. Bu benim asla unutmadigim ilginç bir animdir. Beni sevindiren bir anımı da sizler le paylaşmak isterim. AE Mimarlık olarak proje yarışmalarına girmeyi tercih etmiyoruz. Ancak geçtiğimiz aylarda, bir arkadaşımızın israrıyla 3 önemli proje yarışmasına girdik. Birin kazandık, diğerinde ise ikinci olduk. Bu olay ekip olarak hepimizi çok mutlu etmişti.
Vazgeçilmezleriniz nelerdir?
iş hayatımda önce insana değer vermek olmazsa olmazlarımdandır. Manevi anlamda doğru iletişim kurulduğunda ticaret zaten arkasından gelir felsefesiyle hareket ediyorum. Sektördeki farklı duruşumuz bizi özel kiliyor. Çalışkan olmamız, dürüst olmamız, hem beni hem de firmami ön plana çıkarıyor. İnsan hayatta her şeyini kaybedebilir ama kişiliğinden asla vazgeçmemeli, çünkü kişiyi özel kılan, hayattaki duruşudur. “iş dışında vazgeçemedikleriniz var mı?” diye sorarsanız da; başta ailem, çeşitli antika objeler biriktirmek ve BJK de vazgeçilmezlerimin arasındadı
Gelecek hedeflerinizde neler var? AE Mimarlık için nasıl bir yol planı çizdiniz?
Gelecek hedeflerimin başında. AE Mimarlık’ı kurumsallaştırmak bulunuyor. Piyasa mimarlığından sıyrılıp daha konsept mimarlığa yönelmek, ruhsat projelerinin yanı sıra uygulama projelerinin içerisinde daha fazla yer almak hedeflerimin sadece birkaçı. Ayrıca artık sınırlarımızı biraz genişletmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden yakın bir zamanda belirlediğimiz bir ülkede mutlaka bir ofis açacağız.Bey ile birlikte belediye başkanını makamında ziyaret ettik. Ben başkana, “Daha önce yapılan uygulamalar var ama bana neden bu uygulama için izin vermiyorsunuz” diye konuyu anlattım. Bürokratı makamına çağırdı. Bana, “Izin veremem.” diyen bürokrat, “Başkanım bu yanlış bir uygulama, biz bu uygulamaya devam edemeyiz. Bu uygulamanın düzelmesi için de bizim plan tadilatı yapmamız gerekir.” dedi. Belediye başkanı da, “Ne yapılması gerekiyorsa yapın o zaman.’ dedi. Tabii ibrahim Bey, işi aldığımızı zannetti. Ben de ona bu işten vazgeçmemiz gerektiğini, çünkü plan tadilatin 2 sene süreceğini izah ettim. Sonra o işten vazgeçtik. Bu benim asla unutmadığım ilginç bir anımdır. Beni sevindiren bir anımı da sizlerle paylaşmak isterim. AE Mimarlık olarak proje yarışmalarına girmeyi tercih etmiyoruz. Ancak geçtiğimiz aylarda, bir arkadaşımızın israrıyla 3 önemli proje yarışmasına girdik. Birin kazandık, diğerinde ise ikinci olduk. Bu olay ekip olarak hepimizi çok mutlu etmişti.
Vazgeçilmezleriniz nelerdir?
İş hayatımda önce insana değer vermek olmazsa olmazlarımdandır. Manevi anlamda doğru iletişim kurulduğunda ticaret zaten arkasından gelir felsefesiyle hareket ediyorum. Sektördeki farklı duruşumuz bizi özel kiliyor. Çalışkan olmamız. dürüst olmamız, hem beni hem de firmami ön plana çıkarıyor. İnsan hayatta her şeyini kaybedebilir ama kişiliğinden asla vazgeçmemeli, çünkü kişiyi özel kılan hayattaki duruşudur. “İş dışında vazgeçemedikleriniz var mı?” diye sorarsanız da, başta ailem, çeşitli antika objeler biriktirmek ve BJK de vazgeçilmezlerimin arasındadır.
Gelecek hedeflerinizde neler var? AE Mimarlık için nasıl bir yol planı çizdiniz?
Gelecek hedeflerimin başında. AE Mimarlık’ı kurumsallaştırmak bulunuyor. Piyasa mimarlığından sıyrılıp daha konsept mimarlığa yönelmek, ruhsat projelerinin yanı sıra uygulama projelerinin içerisinde daha fazla yer almak hedeflerimin sadece birkaçı. Ayrıca artık sınırlarımızı biraz genişletmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden yakın bir zamanda belirlediğimiz bir ülkede mutlaka bir ofis açacağız.